Hilmi Yavuz’un bir şiirinde geçen bir ifadeyle; bir yaz daha yıkıldı... Tatil dönüşü dergi için yaptığımız ilk toplantıda, Herkes anladı bendeki garipliği. Sonbahardandır dedim, Sonbahar hallerindendir... Biraz konuştuk sonbahar halleri üzerine. Sonbahar ne yapar insana? Hüzünlendirir mi? Yeni bir aşka yelken mi açtırır? Sonbahar depresyona müthiş bir gerekçe midir? Derken, aslında tek bir sonbahar hali olmadığına, sonbahar halleri olduğuna karar verdik ve siz okurlarımızın da ayrı ayrı sonbahar hali olduğunu düşündük Bu yazıyı toparlayacak kalem de belliydi. Nazlı Çetinok, “Herkesin sonbaharı kendine” tarzında bir yazı hazırladı. İlginizi çeker umarım.
Öğrencilerin sonbahar halindeyse tabii ki okul var. En yeni Boğaziçililer’e hoşgeldiniz diyoruz bu sayımızda ve bir kez daha, ÖSS yarışçılarının en seçkin kesiminin, Boğaziçi diplomasının değerini başka birçok şeyden üstün tuttuklarını görmekten gurur duyuyoruz. Peki daha iyisi olabilir miydi? Tabii ki bu soruyu da göz ardı etmiyoruz.
“Herkesin sonbaharı kendine” dedik ya; Ne acı ki Tuğrul Şavkay’ın sonbaharı, “son baharı” oldu. Derginin basıma gireceği gün geldi acı haber. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve camiamıza baş sağlığı diliyoruz. Türkiye’de kendi alanında ilklere imza atan Şavkay’ın, derginin yayın ve yazı kurulunda olan arkadaşları, büyük üzüntü içinde sarıldılar kaleme. Önümüzdeki sayıya yetişecek yazılarda, kimbilir ne anılarla yaşatacaklar Tuğrul Şavkay’ı bize...
Ekim 2003
Sonbahar halleri, Son bahar halleri
Hilmi Yavuz’un bir şiirinde geçen bir ifadeyle;
bir yaz daha yıkıldı...
Tatil dönüşü dergi için yaptığımız ilk toplantıda,
Herkes anladı bendeki garipliği.
Sonbahardandır dedim,
Sonbahar hallerindendir...
Biraz konuştuk sonbahar halleri üzerine.
Sonbahar ne yapar insana?
Hüzünlendirir mi?
Yeni bir aşka yelken mi açtırır?
Sonbahar depresyona müthiş bir gerekçe midir?
Derken, aslında tek bir sonbahar hali olmadığına,
sonbahar halleri olduğuna karar verdik
ve siz okurlarımızın da ayrı ayrı sonbahar hali olduğunu düşündük
Bu yazıyı toparlayacak kalem de belliydi.
Nazlı Çetinok, “Herkesin sonbaharı kendine” tarzında bir yazı hazırladı.
İlginizi çeker umarım.
Öğrencilerin sonbahar halindeyse tabii ki okul var.
En yeni Boğaziçililer’e hoşgeldiniz diyoruz bu sayımızda
ve bir kez daha, ÖSS yarışçılarının en seçkin kesiminin,
Boğaziçi diplomasının değerini başka birçok şeyden üstün tuttuklarını görmekten
gurur duyuyoruz.
Peki daha iyisi olabilir miydi?
Tabii ki bu soruyu da göz ardı etmiyoruz.
“Herkesin sonbaharı kendine” dedik ya;
Ne acı ki Tuğrul Şavkay’ın sonbaharı, “son baharı” oldu.
Derginin basıma gireceği gün geldi acı haber.
Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve camiamıza baş sağlığı diliyoruz.
Türkiye’de kendi alanında ilklere imza atan Şavkay’ın,
derginin yayın ve yazı kurulunda olan arkadaşları,
büyük üzüntü içinde sarıldılar kaleme.
Önümüzdeki sayıya yetişecek yazılarda,
kimbilir ne anılarla yaşatacaklar Tuğrul Şavkay’ı bize...