Siz bu yazıyı okuduğunuzda başlığın parantez içindeki bölümü mü parantez dışındaki bölümü mü ağırlık kazanacak bilmiyorum. Bu biraz da Silah Denetçilerinin çalışmalarının sonucuna, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin tavrına bağlı olacak. Ama ABD ve İngiltere gerekirse BM’yi safdışı bırakarak Irak’a saldırabileceklerini ima ediyorlar.
Aslında 11 Eylül saldırılarından hemen sonra ve saldırıların birinci yıldönümünde Boğaziçi dergisinde yayımlanan Prof.Dr. Çağlar Keyder röportajları şimdi yaşadıklarımızı sürpriz olmaktan çıkarıyor. Keyder her iki röportajda da ABD’nin BM’yi marjinalleştirme eğiliminde olduğunu öngörüyordu. Keyder’in bir öngörüsü daha vardı: “ABD için, Irak operasyonunda başarı, başarısızlık anlamına gelebilir.”
****
Bir atari oyunu gibi izlenen 1991’deki Körfez Savaşı aklınızda mı? Termal kameralarla yapılan çekimlerde herşeyin yemyeşil olduğu, ayrıntıların seçilemediği bir ekranda, uçan daireler gibi oradan oraya kayan füzeleri, bombaları izliyorduk. Ne zaman ki Bağdat yakınlarında bombalanan o sığınaktan, battaniyelere sarılarak çıkarılan sivil cesetleri gördük, bunun bir havai fişek gösterisi olmadığını anladık.
***
Yıllar sonra yeniden... Her yerde savaş rüzgarları.. Savaş hesapları... Savaş taktikleri... Savaşın gürültüsü...
***
Belli ki bu kez Körfez Savaşı’ndan çok daha kanlı bir savaş olacak, eğer olursa... Çünkü artık hedef Bağdat Çok daha fazla insan öleceği gibi yüzbinlercesi de yerini yurdunu bırakıp sınırımıza dayanacak mülteci olarak... İşte bu sayıda “mülteci dosyasının” penceresinden savaşın yüzüne ışık tutuyoruz. Bir Boğaziçili olan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır’ın katkılarıyla.
***
Sizlere 14 Şubat Sevgililer Günü’ne dair güzel bir kapakla merhaba demek isterdik. Savaş tamtamlarının her yeri sardığı bir dönemde 14 Şubat’a dair olsa olsa “savaşma seviş” sloganı aklımıza geliyor. O da bu duruma uymuyor...
***
(Kapaktaki ve dosyadaki fotoğrafları bizlerle seve seve paylaştığı için TV8 Haber Program Koordinatörü Fuat Kozluklu’ya teşekkür ederiz.
Sahi kapaktaki kız ne çok şey söylüyor değil mi?...)
Şubat 2003
OL(MAY)ASI SAVAŞ
Siz bu yazıyı okuduğunuzda başlığın parantez içindeki bölümü mü parantez dışındaki bölümü mü ağırlık kazanacak bilmiyorum. Bu biraz da Silah Denetçilerinin çalışmalarının sonucuna, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin tavrına bağlı olacak. Ama ABD ve İngiltere gerekirse BM’yi safdışı bırakarak Irak’a saldırabileceklerini ima ediyorlar.
Aslında 11 Eylül saldırılarından hemen sonra ve saldırıların birinci yıldönümünde Boğaziçi dergisinde yayımlanan Prof.Dr. Çağlar Keyder röportajları şimdi yaşadıklarımızı sürpriz olmaktan çıkarıyor. Keyder her iki röportajda da ABD’nin BM’yi marjinalleştirme eğiliminde olduğunu öngörüyordu. Keyder’in bir öngörüsü daha vardı: “ABD için, Irak operasyonunda başarı, başarısızlık anlamına gelebilir.”
****
Bir atari oyunu gibi izlenen 1991’deki Körfez Savaşı aklınızda mı? Termal kameralarla yapılan çekimlerde herşeyin yemyeşil olduğu, ayrıntıların seçilemediği bir ekranda, uçan daireler gibi oradan oraya kayan füzeleri, bombaları izliyorduk. Ne zaman ki Bağdat yakınlarında bombalanan o sığınaktan, battaniyelere sarılarak çıkarılan sivil cesetleri gördük, bunun bir havai fişek gösterisi olmadığını anladık.
***
Yıllar sonra yeniden...
Her yerde savaş rüzgarları..
Savaş hesapları...
Savaş taktikleri...
Savaşın gürültüsü...
***
Belli ki bu kez Körfez Savaşı’ndan çok daha kanlı bir savaş olacak, eğer olursa...
Çünkü artık hedef Bağdat
Çok daha fazla insan öleceği gibi yüzbinlercesi de yerini yurdunu bırakıp sınırımıza dayanacak mülteci olarak...
İşte bu sayıda “mülteci dosyasının” penceresinden savaşın yüzüne ışık tutuyoruz. Bir Boğaziçili olan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır’ın katkılarıyla.
***
Sizlere 14 Şubat Sevgililer Günü’ne dair güzel bir kapakla merhaba demek isterdik. Savaş tamtamlarının her yeri sardığı bir dönemde 14 Şubat’a dair olsa olsa “savaşma seviş” sloganı aklımıza geliyor. O da bu duruma uymuyor...
***
(Kapaktaki ve dosyadaki fotoğrafları bizlerle seve seve paylaştığı için TV8 Haber Program Koordinatörü Fuat Kozluklu’ya teşekkür ederiz.
Sahi kapaktaki kız ne çok şey söylüyor değil mi?...)